CHP’Lİ BAŞEVİRGEN: “TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI BÜTÇESİNDE ÜRETİCİYE DESTEK DEĞİL, BORÇ VAR”
CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bütçesinin görüşüldüğü Plan ve Bütçe Komisyonu’nda üreticilerin sorunlarına dikkat çekti. Başevirgen, “Borç olarak verecekleri krediyi, KİT’lere dağıtacakları parayı, ihracat için şirketlere aktaracakları kaynağı ekleyip tarıma ayrılan kaynak diye sunuyorlar. İktidar tarımsal desteklere 770 milyar değil 168 milyar lira veriyor. Ayrılan bu destekler, tarlada toprağı işleyen üreticiye, çiftçiye doğrudan ulaşmıyor. Yani üreticiye ‘destek’ değil, borç veriliyor. AKP iktidarı çiftçiyi, besiciyi, üreticiyi bitirdi. Çiftçi artık AKP’den ümidini kesti” dedi. CHP Manisa Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu üyesi Bekir Başevirgen, Tarım ve Orman Bakanlığı, Plan ve Bütçe Komisyonu görüşmelerinde konuştu. Başevirgen, çiftçinin, besicinin sorunlarına ve tarıma ayrılan bütçenin yetersizliğine dikkat çekti.
CHP’Lİ BAŞEVİRGEN: “TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI BÜTÇESİNDE ÜRETİCİYE DESTEK DEĞİL, BORÇ VAR”
CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bütçesinin görüşüldüğü Plan ve Bütçe Komisyonu’nda üreticilerin sorunlarına dikkat çekti. Başevirgen, “Borç olarak verecekleri krediyi, KİT’lere dağıtacakları parayı, ihracat için şirketlere aktaracakları kaynağı ekleyip tarıma ayrılan kaynak diye sunuyorlar. İktidar tarımsal desteklere 770 milyar değil 168 milyar lira veriyor. Ayrılan bu destekler, tarlada toprağı işleyen üreticiye, çiftçiye doğrudan ulaşmıyor. Yani üreticiye ‘destek’ değil, borç veriliyor. AKP iktidarı çiftçiyi, besiciyi, üreticiyi bitirdi. Çiftçi artık AKP’den ümidini kesti” dedi.
CHP Manisa Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu üyesi Bekir Başevirgen, Tarım ve Orman Bakanlığı, Plan ve Bütçe Komisyonu görüşmelerinde konuştu. Başevirgen, çiftçinin, besicinin sorunlarına ve tarıma ayrılan bütçenin yetersizliğine dikkat çekti.
“ÇİFTÇİNİN, ÜRETİCİNİN, KÖYLÜNÜN SESİ BU BÜTÇEDE YOK”
Üreticinin sesinin bütçede olmadığına dikkat çeken Başevirgen, “Bu bütçe, kâğıt üzerinde 541 milyar liralık bir büyüklüğe sahip. Tarıma, hayvancılığa, kırsal kalkınmaya ayrılan toplam kaynak ise 888 milyar lira civarında. İlk bakışta bu bütçe büyük sanılabilir. Ancak rakamların arkasındaki gerçek bambaşka. Çiftçinin, üreticinin, köylünün sesi bu bütçede yok. Rakamlar havada uçuyor ama 5 yıldır tarım desteklerine ayrılan pay Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’nın (GSYH) binde 2’si. Çiftçinin alın terinin karşılığı verilmedi. Ayrılan pay gerçekten komik” dedi.
Çiftçinin kanunen alması gereken payı alamadığını ifade eden Başevirgen, “2006 yılında Tarım Kanunu çıkardık diye övünüyorlar. Kanun ne diyor, ‘bütçeden tarıma ayrılan payın milli gelirin yüzde 1’inden aşağı olamaz.” Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz 2026 yılında milli gelirin 77 trilyon lira olacağını söylüyor. Bu durumda tarım kanunu gereği tarım desteklerine ayrılan payın 770 milyar lira olması gerekir. Meclise sunulan 2026 bütçesinde tarım desteklerine ayrılan pay 168 milyar lira” diye konuştu.
“ÜRETİCİYE ‘DESTEK’ DEĞİL, BORÇ VERİLİYOR”
AKP iktidarının bugüne kadar çıkarılan kanuna hiçbir zaman uymadığını sözlerine ekleyen Başevirgen, “Algıyı yönetmekte o kadar mahirler ki, ‘2026 bütçesinde tarıma 888 milyar lira kaynak’ ayrıldığını övünerek söylüyorlar. Borç olarak verecekleri krediyi, KİT’lere dağıtacakları parayı, ihracat için şirketlere aktaracakları kaynağı ekleyip tarıma ayrılan kaynak diye sunuyorlar. İktidar tarımsal desteklere 770 milyar değil 168 milyar lira veriyor. Ayrılan bu destekler, tarlada toprağı işleyen üreticiye, çiftçiye doğrudan ulaşmıyor” açıklamasını yaptı.
Desteklerin dağıtımının adil olmadığını vurgulayan Başevirgen, “Küçük üreticiye ulaşmayan destek, büyük işletmelere, tarımsal holdinglere veriliyor. Oysa Anadolu’nun dört bir yanında köylü üretici; ekipmanını, traktörünü, tarlasını satıyor. Çiftçinin tarlasını ekebilecek gücü de takati de kalmadı. Mazot desteği, elektrik indirimi, tarım sigortası gibi kalemlerde doğrudan, kolay erişilebilir destek mekanizmalarını görmek mümkün değil. Bu bütçede bu mekanizmalar yok. Yani üreticiye ‘destek’ değil, borç veriliyor” dedi.
“ÇİFTÇİ BORÇ BATAĞINA DÜŞTÜ, BORCU 1,2 TRİLYONA DAYANDI”
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın koltuğa oturmasından bu yana 2 buçuk yılın geçtiğini hatırlatan Başevirgen, “‘Yapısal dönüşüm’, ‘gıda arz güvenliği’ ve ‘üreticiyi güçlendiren politikalar’ gibi büyük vaatlerle geldi. Ama ne yazık ki hiçbirini gerçekleştiremedi. Bu süreçte çiftçi borç batağına düştü, borcu 1,2 trilyona dayandı. Gıdada ithalata mahkum olduk. İthalatı bitireceklerini söylüyorlardı, özellikle kırmızı ette hala ithalat rekorları kırıyoruz” ifadelerini kullandı.
Nisan ayında yaşadığımız ve 65 ili etkileyen zirai donun 500 bine yakın üreticinin mahsulünü yok ettiğini ve toplamda 23 milyar liralık hasara yol açtığına da dikkat çeken Başevirgen, “Hasarın en büyük olduğu il de Manisa. 37 bine yakın Manisalı üretici 813 bin dekarlık tarım alanında bu felaketi yaşadı. Aradan 8 ay geçmesine rağmen çiftçilere yapılacağı duyurulan destek ödemelerinin tamamı yatırılmadı. Girdi maliyetleri yüzde 50, yüzde 60 artmasına rağmen 7 numara üzüm geçen yıl da 100 liraydı bu yıl da 100 lira. Yaşanan felaketten dolayı üzüm üreticileri ellerinde kalan ürünlerle hasat yaptı ancak bu sefer de TMO’nun numara oyunuyla karşı karşıya kaldı” diye konuştu.
“AKP İKTİDARI ÇİFTÇİYİ BİTİRDİ, BESİCİYİ, ÜRETİCİYİ BİTİRDİ, ÇİFTÇİ ARTIK AKP’DEN ÜMİDİNİ KESTİ”
Çiftçilerin üretimden uzaklaştığını ve çiftçilerin yaş ortalamasının arttığına da dikkat çeken Başevirgen son olarak şunları söyledi:
“Çiftçi, üretici, besici perişan. Çiftçinin ortalama yaşı 58, köylerde genç üretici yok. Manisa’nın Ahmetli ilçesinde genç bir besiciye denk geldik. Her geçen yıl hayvanlarının azaldığını, hayvanlarını satarak ayakta kaldığını söylüyor. Bir daha gittiğimizde onu bulamayacağımızı söylüyor. Bir başka besici, Ulusal Süt Konseyi’nin sütün referans fiyatını 19,60 lira olacak şekilde açıkladığını, sütün maliyetinin 21-22 lira olduğunu, ancak 16-17 liradan sütü sattıklarını, karşılığında para değil yem almak zorunda kaldıklarını söylüyor. Ve ekliyor, kahvede otursak çay içsek en azından zarar etmeyeceklerini söylüyor.
AKP iktidarı çiftçiyi bitirdi, besiciyi, üreticiyi bitirdi. Çiftçi artık AKP’den ümidini kesti. Manisalı çiftçi, desteği sadece yerel yönetimlerden, CHP’li belediyelerden aldığını, iktidarın hiçbir yaraya merhem olmadığını söylüyor. Bu bütçe çiftçiye mazot vermez, umut vermez, bereket vermez, gelecek vermez. Çünkü bu bütçe çiftçinin faiz yükünü arttırıyor. Borcunu arttırıyor ve üretimden uzaklaştırıyor. CHP iktidarında tüm Türkiye gibi çiftçilerimiz de besicilerimiz de üreticilerimiz de rahat bir nefes alacak.”


admin


